2024 yılına yaklaşırken, ara zam almayan asgari ücretliler yeni yıl zammını büyük bir merakla bekliyor.
Ancak gündemde asgari ücretle ilgili sadece zam oranları değil, aynı zamanda “bölgesel asgari ücret” uygulaması da var. Bu öneri, çalışma dünyasında hararetli tartışmalara yol açtı.
Bölgesel Asgari Ücret Gündemde
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı’nın dile getirdiği bölgesel asgari ücret önerisi, özellikle Anadolu’daki yaşam koşullarının daha avantajlı olduğu ve kira fiyatlarının daha düşük seviyelerde bulunduğu düşüncesine dayanıyor. Bu öneriye göre, İstanbul gibi büyük şehirlerdeki yüksek yaşam maliyetleri ile Anadolu’daki daha uygun geçim koşulları göz önüne alınarak farklı ücret politikaları uygulanabilir.
Asgari ücretle çalışanlar, 2024’te yapılacak artışı büyük bir belirsizlik içinde beklerken, bölgesel asgari ücret tartışmaları, bu süreci daha da karmaşık hale getiriyor. Asmalı, İstanbul ile Anadolu arasında ciddi yaşam maliyeti farkları olduğunu belirterek, bu farkın kira fiyatlarına da yansıdığını vurguluyor. Asmalı, kira farkının 10 bin TL’ye kadar çıkabildiğini, bazı kişilerin ise “asgari ücretin üçte ikisine çalışırım” dediğini öne sürüyor.
Uzmanlardan ve Sendikalardan Yoğun Tepki
Asmalı’nın bölgesel asgari ücret önerisine, sendikalar ve sosyal politika uzmanları sert tepki gösteriyor. Sosyal Politikalar Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, bu uygulamanın üniter devlet yapısında ciddi sorunlara yol açabileceğini belirterek, “Bölgesel asgari ücret dipsiz bir kuyudur. Aynı şehir içinde bile yaşam maliyeti farkları varken, bu uygulamanın nasıl işleyeceği büyük bir soru işaretidir” dedi. Çelik, bu sistemin eşitsizlikleri derinleştirebileceğini vurguladı.
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün de öneriye sert bir şekilde karşı çıkarak, “İşçilik ücretlerini düşürmek için her türlü yolu deneyecekler. Bölgesel asgari ücret, çalışanların haklarını daha da zayıflatacak bir uygulama olacaktır” ifadelerini kullandı.
Tarihsel Bağlam
Türkiye’de, 1951-1974 yılları arasında bölgesel asgari ücret uygulaması mevcuttu. Ancak bu sistem, Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde, Anayasa Mahkemesi’nin “eşitsizlik” ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edildi. Bu kararın ardından ülke genelinde tek tip asgari ücret uygulamasına geçildi. Bölgesel asgari ücret tartışmaları, işçi hakları ve yaşam standartları açısından önemli bir mesele olmaya devam ediyor.
Asgari ücretin geleceğine yönelik bu tartışmalar, 2024 yılı öncesinde çalışma hayatını yeniden şekillendirebilir mi, yoksa daha fazla eşitsizlik yaratma riskini mi taşıyor? Bu konu, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin çalışma politikalarında önemli bir gündem maddesi olarak kalmaya devam edecek.